Birçok Sektör PMI Endeks Sınırında Kaldı: İmalat sanayisindeki 10 sektörden 5’i, mart ayında faaliyet koşullarındaki iyileşmeye işaret eden 50 eşik değerin üzerinde bulunurken, sektörlerin 8’inde PMI endeksleri ocak ayı seviyesinin altında kaldı.
Tekstil Ürünleri
İmalat sanayisindeki alt sektörlerin faaliyetlerine daha yakından mercek tutulduğunda, tekstil ürünlerinde üretim iki aylık yavaşlamanın ardından yükselişe geçerken, PMI endeksi uzun bir aradan sonra 50’nin üzerine çıktı. İlk çeyreğe ilişkin sektördeki koşulları konuştuğumuz İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün PMI endeksinde yaşanan yükselişin piyasaya aynı oranda yansımadığını söyledi. Söz konusu yükselişin sebebinin baz etkisi olabileceğine değinen Öksüz, “Kahramanmaraş başta iplik olmak üzere sektörün önemli üretim merkezlerinden biri. Bölgede kapasiteler hala yüzde 50’lere gelmedi. Şubat ayında üretim durmuştu. Depremden etkilenen diğer illerde de deprem nedeniyle bir hafta-10 günlük duruşlar oldu. Sonra o illerde işler hemen toparlandı. Söz konusu yükselişin baz etkisi ile gerçekleşmiş olabileceğini tahmin ediyoruz. Şubat ayının düzeltmesi olabilir. Piyasada da bir düzelme olduğunu söyleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
Giyim ve Deri Ürünleri
Giyim ve deri ürünlerinde de PMI’da yaşanan iyileşme depremin baz etkisi olarak tahmin ediliyor. Zira şubatta 46,2 olan endeks martta 49,1’e yükseldi. TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Meclis Başkanı Şeref Fayat, deprem nedeniyle şubatta işlerin ciddi manada durduğunu, dolayısıyla marttaki iyileşmede depremin baz etkisinin etkili olabileceğini dile getirdi. Fayat, “Sektör olarak ihracatımız martta binde 2 geriledi, ama o da depremde yükleyemediğimiz malları martta yüklediğimiz için oldu. Yoksa ihracatta daha da eksideyiz. Zira ana pazarlarımızda fiyat tutturamadığımız için kangren haline gelen ‘siparişlerin kaçması’ hali devam ediyor. Öte yandan Avrupa’nın talebi de kendi PMI verilerinden anlaşılacağı üzere hala parçalı bulutlu. Dolayısıyla bizim burada kapasite artırmamız baz etkisi dışında mümkün değil” dedi.
Elektrikli ve Elektronik Ürünler
Seçim sonrası kur belirsizliği kara ve deniz taşıtlarında olduğu gibi elektrikli ve elektronik ürünlerde de üretimi ve siparişleri artırdı. PMI endeksinin 51,9 değerine ulaştığı sektördeki faaliyet koşullarını değerlendiren Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Başkanı Yaman Tunaoğlu, şu anda piyasada seçim sonrası dövizin artacağı beklentisinin olduğunu, bu nedenle ihtiyacı olanların alımlarını öne çektiğini söyledi. Bu talep artışının da sektörde üretime ve yeni siparişlere olumlu yansıdığını ifade eden Tunaoğlu, sektörün en büyük beklentisinin seçimlerin hemen sonrasında, sanayi üretimini öncelikleyen rasyonel bir ekonomi politikasının uygulanması olduğunu vurguladı.
Ana Metal Sanayi
Sanayinin en önemli alt sektörlerinden ana metalde PMI 50,6 ile eşik değerin üzerinde olsa da son 6 aylık performans pek iç açıcı değil. Küreselde resesyon kaygılarıyla talepte yaşanan daralma ve özellikle Çin’in geri dönmesi sektörün faaliyetlerine olumsuz yansımış durumda. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, 2022 yılını dolu dolu geçirdiklerini, ancak geçen yılın son çeyreği ile bu yılın ilk çeyreğinde dünyadaki resesyonu yoğun şekilde hissettiklerini dile getirdi. Bu durumun talepte daralma yarattığına işaret eden Tecdelioğlu, “Sektörde yaşanan daralmanın en önemli sebeplerinden biri de Çin’in tekrar piyasaya geri dönmesi oldu. Böyle olunca ister istemez pastada dilimimiz daralıyor” diye konuştu. Kur seviyesinin de rekabetçiliği engellediğini vurgulayan Tecdelioğlu, “Aldığımız siparişleri 2-6 ay arasında üretip teslim ediyoruz. Kurun nereye gideceğini bilmediğimiz için maalesef iş alamıyoruz. Bunun yanında banka faizleri çok yüksek. Hammaddede dışa bağımlıyız, bunun için kredi kullanmalıyız. Faizler yüzde 35-40’lara dayandı. Bu faizlerle nasıl sipariş alıp üreteceğiz? Bu kur politikası ile nasıl ihracatımızı büyüteceğiz?” diyerek yaşanan finansman krizini anlattı. İkinci çeyrekte işlerin yatay seyredeceği öngörüsünde bulunan Tecdelioğlu, “İnşaat dahil birçok sektörde kıştan yaza geçişte bir hareketlenme olur. Bu noktada ikinci yarıda talebin artacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Kimya, Plastik ve Kauçuk Ürünleri
Kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler sektöründe mart itibariyle siparişler çok keskin bir şekilde düşmüş durumda. PMI verisinin de 3 ayın ardından 48,9’a gerileyerek yeniden eşik değerin altına inmesi, özellikle yeni siparişlerdeki hız kaybı sektörde endişelere yol açtı. Türkiye’de sektörün en büyük oyuncusu yüzde 36 pay ile plastik sektöründe bulunuyor. TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, sektörde talebin düşmesinin en önemli nedeni olarak hammadde fiyatlarında devam eden düşüşü gösterdi. Hammadde fiyatlarında yaklaşık 1 yıl önce başlayan düşüşün hala devam ettiğini, OPEC’in fiyatları düşürmemek için çeşitli yollara başvurduğunu söyleyen Eroğlu, “Sektörün çok iyi bildiği bir şey var, global bir kriz olursa emtia fiyatları çöker. Böyle bir ortamda normal alımlar 3’te 1’e düşüyor. Çünkü fiyatların düşmeye devam ettiği bir yerde ne üretici fazla hammadde alıp stoklar ne de son alıcı nihai bir ürün alıp kenara koyar. Herkes ‘Zaten fiyat düşecek ben boşu boşuna alım yapmayayım’ diye düşünür” dedi. Eroğlu’na göre işlerdeki yavaşlamayı tetikleyen bir diğer neden de ihracat pazarlarındaki ‘ekonomik hareketsizlik’… Yanı sıra sektörün pazardaki eski rakibi Çin’in geri döndüğünü hatırlatan Eroğlu, işlerin yavaşlamasının bu koşullarda kaçınılmaz olduğunu, kimya sektörünün katma değeri düşük ürün üretme alışkanlığından vazgeçerek katma değeri yüksek ürünlerle atılım yapabileceğini sözlerine ekledi.
Gıda Ürünleri
İSO PMI’da takip edilen 10 sektör içinde en keskin yavaşlama gıda ürünlerinde yaşandı. PMI verisi, şubata göre 3,8 puan artarak 49,1 puana çıksa da üretim ve yeni siparişler son 3 aydır 50 eşik değerin altında. Bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe faaliyet gösteren İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, depremin sektörü çok fazla etkilediğini söylerken, deprem bölgesindeki ya da yoğun olarak deprem bölgesine çalışan diğer illerdeki fabrikaların kapasitelerinde ciddi düşüşler yaşandığını kaydetti. Önel, “Deprem bölgesinde nüfusa bağlı olarak ciddi bir tüketim vardı. Deprem ve sonrasındaki göç hareketi, yanı sıra düşen alım gücü sektörde de işleri yavaşlattı. Ramazan ayının da düşüşte bir miktar payı var. Ramazan’a hazırlık nedeniyle işler hareketliydi, ama 15 Şubat itibariyle hazırlıklar bitti, hareket yavaşladı” açıklamasında bulundu.
Eşik değeri altında kalan diğer alanlar ise; metalik olmayan mineral ürünler ile ağaç ve kağıt ürünler olarak belirtildi.
İLGİLİ HABERLER
ALINTI KAYNAK: https://sanayigazetesi.com.tr/aselsan-elektrikli-arac-hedefini-buyuttu/