Gerek yapısal gerekse kentsel ölçekte kullanılan, doğanın doğrudan ve dolaylı unsurlarını kullanarak kişilerin doğal çevreyle bağlarını artırmayı amaçlayan biyofilik tasarım kavramı, son dönemlerde yapı endüstrisinde oldukça popüler hale gelmiştir.
Biyofilik tasarım, mimarların bina sakinlerinin sağlığına ve refahına katkıda bulunmak için doğayı yapı alanlarına dahil etmesinin bir yoludur. Mimarlar, biyofilik tasarımlar ile yapı çevresindeki ekosistemi taklit etmekle kalmayıp aynı zamanda onu koruyan ve doğa manzaralarının yanı sıra doğanın kendisine de doğrudan erişim sağlayan yapı malzemeleri kullanarak, doğal çevreye karşı doğuştan gelen bağlılığımıza hitap eden alanlar yaratmaktadır.
Doğal unsurların bilinçli olarak düzenlenmesiyle doğa benzeri ortamlar oluşturulması mümkündür. Biyofilik prensiplerin uygulandığı alanların ve yapıların stres seviyelerini azaltabileceği, ruh halini iyileştirebileceği, üretkenliği artırabileceği ve refahı artırabileceği kanıtlanmıştır.
Sanayi Devrimi’nden önce insanların büyük çoğunluğu kırsal alanlarda yaşıyor ve tarımsal
üretimle uğraşıyor, hayatlarının büyük bir kısmını doğayla iç içe geçiriyordu. Kırsal alanlardan şehirlere göçün ve genel nüfus artışının bir sonucu olarak, 2050 yılına kadar dünya çapındaki insanların %68’inin kentsel alanlarda yaşayacağı tahmin edilmektedir.
Kentsel alanlarda yaşamanın temel hizmetlere daha kolay erişim, toplu taşımaya yakınlık, daha iyi eğitim ve istihdam olanakları gibi pek çok avantajı olsa da, bu durum aynı zamanda dış mekandan izole olmamıza neden olarak fiziksel ve zihinsel sağlığımızı
olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Günümüzde insanların zamanının yaklaşık %93’ünü iç mekanlarda geçirdikleri göz önüne alındığında, doğa ile her zamankinden daha fazla bağlantı arama ihtiyacımızı anlamak daha kolay olacaktır. Biyofili terimi, psikanalist Erich Fromm tarafından İnsan Yıkıcılığının Anatomisi adlı eserinde türetilmiştir. Bu eserde biyofili, “hayata ve canlı olan her şeye tutkulu olan aşk” olarak tanımlanmıştır.
Daha sonra, biyofilik tasarımın öncülerinden biri olarak kabul edilen Stephen Kellert,
biyofili kavramını mimari alana taşıyarak biyofilik tasarımın dokuz ilkesini belirlemiştir:
“faydacı, natüralist, bilimsel, estetik, sembolik, hümanist, ahlakçı, tahakkümcü ve son olarak negativist”. Kellert, ‘hayatta kalma ve kişisel tatmin’ için ‘doğaya evrimsel bağımlılığın’ biyofilinin temelini oluşturduğunu belirtmektedir.
Ayrıca Stephen Kellert, biyofilik tasarımın ana ilkelerini açıklamak için bir çerçeve oluşturmuştur. Bu ilkelere göre, ışık, hava, su ve bitkiler gibi unsurlar, doğrudan doğa kaynaklı deneyimler olarak kabul edilir. Örneğin, yapının iç ve dış kısımlarına bitki örtüsünün getirilmesi, doğa ile doğrudan bir ilişki kurulmasını sağlar.
Bitkilerin fiziksel sağlığı ve üretkenliği artırdığı ve stresi azalttığı kanıtlanmıştır. Dolaylı doğa deneyimleri ise doğal malzemeleri, doğal renkleri, biyomimikri ve doğa görüntülerini içermektedir. Doğa görüntüleri, bina sakinlerini duygusal ve entelektüel açıdan tatmin eder ve resimler, fotoğraflar, heykeller ve duvar resimleri kullanılarak uygulanabilir.
Doğa ve mimarinin karşılıklı ilişkisi uzun bir geçmişe sahiptir. Efsanevi Babil’in Asma
Bahçeleri’nin, klasik antik çağda, su kaynağına bitişik ve zengin çeşitlilikte ağaçlar, çalılar ve
asmalarla dolu devasa bir yapı olduğuna inanılmaktadır.
Modern mimaride ise, Frank Lloyd Wright’ın Fallingwater’ı genellikle biyofilik tasarımın
ideal bir modeli olarak kabul edilir, çünkü yapı, özellikle yatay olarak uzanan dirsekli terasları ile doğanın ortasına yerleştirerek doğayı kucaklamaktadır. Mimarlar tarafından sıklıkla uygulanan birkaç biyofilik tasarım ilkesi vardır.
Bunlardan biri olan yeşil duvar ve çatılar, yalnızca doğayla bağlantı kurmak için görsel fırsatlar sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çevreyi de iyileştirir. Bitkilerden oluşan mevcut bir duvarın üzerine yerleştirilen yeşil bir cephe, kentsel ısı adası etkisini azaltabilir.
Sıcak havalarda, yeşil bir çatı, güneş ışığının içeri girmesini engelleyen bir soğutma
kütlesi görevi görür. Daha soğuk havalarda ise yalıtım sağlayarak ısıtma ihtiyacının azalmasına yardımcı olur. Doğaya erişim ve doğa manzaraları sağlamak, mimarlar tarafından biyofilik ilkeleri bir projeye dahil etmek amacıyla kullanılan bir başka yöntemdir.
Bazı yapılar, pencerelerden geniş bir okyanus manzarası veya geniş bir manzarada çok sayıda ağaç sunacak şekilde konumlandırılmıştır, bazı yapılar içinse bu mümkün değildir.
Bu nedenle, kentsel ve endüstriyel alanlar için tasarım yaparken mimarlar, bina sakinlerinin
doğa manzarasına ve doğaya erişimini sağlamak için ağaçların ve diğer bitki örtülerinin öne çıktığı avlu alanları tasarlamayı tercih edebilirler.
Doğal bir alan yaratmak söz konusu olduğunda, hava kalitesinin ve havalandırmanın iyileştirilmesi de hayati önem taşımaktadır. Biyofilik tasarım prensiplerinin uygulanmasıyla; çalıştırılabilir pencereler, dış alanlara açılan döner üst kapılar, havanın taşınmasına yardımcı olmak için baca etkisini kullanan güneş bacaları ve sağlıklı hava değişimini desteklemeye yardımcı olan HVAC sistemleri kullanılarak sağlıklı hava dolaşımına imkan tanınmaktadır.
Doğal ışığa erişim, bina sakinlerinin esenliği için oldukça önemli bir faktördür. Fazla ışık rahatsız edici bir parlaklığa neden olabilirken, gün ışığının az olması yetersiz aydınlatılmış alanlara yol açabilir. Gün ışığını optimize etmek için güneş kırıcı cihazlar, yönlendirme ve pencere duvar oranları bina tasarımında dikkate alınabilir.
Ancak günışığı sadece cephe uygulamaları ile sınırlı kalmamalıdır. Birden fazla pencere sağlamak her yapı için mümkün olmayabilir. Bu durumda, güneş tüpleri ve çok katlı atriyumlar uygulamaları, dağınık doğal ışığın iç mekanlara girmesini sağlamak için etkili alternatiflerdir.
Kaynaklar
https://www.biophilic-design.com/
https://www.re-thinkingthefuture.com/designing-for-typologies/a4565-biophilia-inarchitectural-
design/
https://hmcarchitects.com/news/createaccess-to-nature-through-biophilicarchitecture-and-design-principles-2019-01-23/#:~:text=Biophilia%20means%20%E2%80%9Ca%20love%20of,and%2-
0well%2Dbeing%20of%20occupants
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2095263521000479
ALINTI KAYNAK: https://www.turkchem.net/biyofilik-tasarim.html